Haberler

“deprem ergenlerde öfkeyi arttırıyor”

psikolojik danışman @SerkanGürgenci “deprem ergenlerde öfkeyi arttırıyor”

klinik psikolog @BeyzaBesikoglu‘nun “depremzede çocuklara nasıl davranılmalı”

konulu @DünyaGazetesi için kaleme aldıkları yazılarını bilgilerinize sunarız.

Ergen psikolojisinin tarifini yapar mısınız?

Ergenlik çocukluk döneminden edindiği tüm normları geçerli veya geçersiz kılmaya yönelik duygusal ve eylemsel bir dönemdir. Arzu ettikleri ile içsel sorularının bir çatışmasını yaşamaktadır ergenler. Bir yandan sınırsız istekler ve yönelimler bir yandan da bu istek ve yönelimleri kesen, durduran içsel ve dışsal olanla baş etme serüvenidir. Haz ile elemin sürekli karşı karşıya geldiği bir dönemdir. Ergeni kaygılandıran şey ile yetişkinliğe geçişi sağlayan şey aslında aynı şeydir. Yani ergen bir yandan kendi zevkini hayata geçirmeye çalışırken bir yandan da bunu yetişkinlere bir ispat nesnesi haline getirmeyi çabalamaktadır. Ancak ergenin peşini bırakmayan bir başka şey duygu ve bu duygunun yönlendirdiği gerçeklikle sabit bir ilişki kuramamasıdır. Sürekli olarak değişkenlik arz eden ve belki de bu değişikliğin zevkinin girdabında bulunmaktan zevk alan bir konumda olmasıdır.

Depremzede olan ergen yaştaki çocuğun psikolojisinde değişiklikler neler olabilir?

Deprem olgusunun travmatik olmasındaki en kuvvetli neden, kendimizi güvende hissettiğimiz ve bizi doğanın zorluklarından koruyan ev kavramının anlamındaki ani ve travmatik değişimidir. Bunun yanında toprak yani, ayaklarımız yere bastığımız ve kendimizi güvende hissettiğimiz zeminin anlamındaki ani ve travmatik değişimidir. Bunların bir ergenin yaşamındaki etkileri çok yönlü olabilir. Öncelikle güven ve istikrar kavramlarının zedelenmesi, bağlanma nesnelerimiz olan aile ve akrabalarımızla olan fiziki bağımızın kopması. Bu iki varoluşsal dayanakların olmaması ergenin ruhsal, bedensel ve sosyal yaşamında derin yarıklar oluşturabilir. Bu eksikliklerin ergende, öfke, suçluluk, yalnızlık, çaresizlik, belirsizlik ve tüm bunların eşliğinde parçaları eksik bir puzzle ile yaşama tutunma çırpınışları kendini gösterebilir. Dışsal olanda yani mekan ve zeminde oluşan tehlikenin kendisinden aldıklarını yerine koyamayacağına dair derin yarıkları ve acıları yaşayan ergen, hayal kurma, hedef belirleme, zevk ve eğlence gibi duygu ve düşünceler ergeni suçluluk duygusunu hissetmesine neden olabilir.

Neler hisseder?

Yaşanan travma neticesinde ergende, zemin, mekan ve yakın kişiler, hayatında varoluşsal  eksikliğin hatırlatıcıları olabilir. Bu hatırlatıcılar ergende duygusal olarak çaresizlik ve/veya öfke duygularının yaşanmasına neden olabilir. Çaresizliğin ve eksikliğinin verdiği acı ile baş etmek için bunu dışsallaştırılmış bir öfke ile boşaltmaya çalışabilir. Veya tam tersi belirtilerde geliştirilebilir. İçe kapanma, sosyal olanla ilgilenmeme, travmatik kayıbın işlevsizleştiren duygu ve düşüncelerine saplanma ve orada kaldıkça kendini daha güvende hissetme gibi belirtilerde sergileyebilir. Bunun yanında ergende güven duygusunda derin yarıklar ya da delikler açabilir. Bu yarık ve deliklerin doldurulması hem ruhsal olarak yıpratıcı hem de zamansal olarak uzun olabilir. Yıpratıcılığının yoğun ve süresinin uzun olması ergen için bir ızdıraba dönüşebilir.

Nasıl yaklaşmak gerekir?

Bu süreçte ergenin en çok ihtiyaç hissettiği şey güvendir. Varlığının devamına olan güvenden önce yalnızlığının, parçalanmışlığının, yetersizliğinin karşısında güçlü ve güven verici soyut ve somut figürlerin olmasını hissettirmek çok önemlidir. Bu ayağa kalkmaya çalışan çocuğun yanında olup, onu teşvik eden , ona güven veren ve onun yanında olduğunu hissettiren ebeveyn gibi. Ergenin yeniden yaşama dönmesini sağlamak için onun, yalnız olmadığını sözlü ve fiziki olarak hissettirmek çok önemlidir. Sarsılan güven ve emniyet ihtiyaçlarını adeta ilmik ilmik baştan işlemek gerekmektedir. Bu sürecin mutlaka sistematik ve profesyonel bir destekle sağlanması gerekir.

Deprem ve kayıplar nasıl anlatılabilir?

Deprem ve kayıpların izahı ergenden ergene değişiklik gösterecektir. Ergenin düşünce ve inanç dünyasını yıkmadan deprem olgusu anlatılmalıdır. Depremin bir ceza olduğunu düşünen ergenlere neden sonuç ilişkisi kurarak yani teknik açıklamalarda bulunulmalıdır. Depremin bir ceza olduğunu düşüncesi ergenlerde, suçluluk ve değersizlik duygularının oluşmasına veya oluşmuş olan bu düşünce ve duyguların pekişmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle bu tür konuşmalarda bulunan ergeni sadece dinlemek ve kendini ifade etme imkanı sağlamak yeterli olacaktır. Desteğin akut süreci geçildikten sonra ergendeki duygu ve düşüncelerde de yumuşama ve değişme olması beklenmektedir. Ancak bu beklenti için öncelikle yanında olunduğuna ve yalnız olmadığına dair gerçekçi ve samimi desteklerde bulunmak şartı vardır.

Sosyal, aile ve eğitim hayatında olabilecek değişiklikler nelerdir?

Sosyal olarak en genel anlamda oluşabilecek olumsuz iki tablo düşünülebilir. Bunlardan biri öfke ve saldırganlık ile travmayla baş etme yöntemi. Ya da içe dönerek ve kendini izole ederek hayatın akışına dahil olmaya yönelik isteksizlik ki bu isteksizliğin arkasında suçluluk duyguları var olabilir. Eğitim hayatında da isteksizlik, dikkatsizlik, odaklanamama ve öğrenmenin gereksizliği veya boş olduğuna dair düşünce ve duygular yaşanabilir. Eğitimin içinde olmak bu süreçte sosyalleşme ve kendini ifade etme imkanı sağlayacaktır. Bu nedenle eğitim kurumlarının mutlaka sosyal becerileri geliştirici etkinliklerde bulunması gerekmektedir. Öğrenme faaliyetlerinde daha esnek ve destekleyici olmak çok önemlidir. Bu tür psikososyal desteğinin sistematik ve profesyonellerce yapılması çok önemlidir.

Nasıl ve ne tür bir desteği, ne zaman alabilir?

Travmanın ilk aşaması olan şok dönemlerinde terapi desteğinin faydası değil zararı olabilir. İlk ve en hızlı bir şekilde ergenin yalnız olmadığı, insanların ve devletinin yanında olduğu, kendisinin önemli ve değerli olduğu hem fiziki olarak hem de duygusal olarak hissettirilmelidir. Ergene öncelikle ilişki kurmayı merkeze alan bir destekte bulunulmalıdır. Daha sonra yaşanan inkar döneminde profesyonel  desteğin nasıl verileceği; ergenin travma sürecinde göstereceği ilerleme ya da gerilemelere yönelik olarak uzman tarafından belirlenmelidir. Ancak herkes için hazır bir destek programı yoktur. Her bireyin kendi öznelliği içinde ilerlemesi gereken bir destek oluşturulmalıdır. İşte tam bu nedenle de bu desteğin herhangi kişiler tarafından değil uzmanlar tarafından sağlanması önemlidir.

Ve sizin eklemek istedikleriniz ?

Deprem insan yaşanımdaki her dönemi adeta bıçak gibi kesmektedir. Her dönemi çünkü kayıplarla geçmiş ile olan bağımızı travmatize eder, gelecek ile olan umutlarımızı en iyi ihtimalle askıya alır. Bu nedenle deprem sadece doğada değil insan psikolojisinde de ağır hasarlara neden olmaktadır.

İnşallah yaşanan bu durumdan çıkarılması gereken dersleri çıkarıp bir daha aynı sonuçlarla karşılaşmamayı umut ederim.

Psikolojik Danışman Serkan Gürgenci
Ruh Sağlığı Derneği Başkan Yardımcısı

Sizin için buradayız… Konuşalım.

Ne zaman isterseniz, biz buradayız. Uzman ekibimiz bireysel ve kurumsal psikolojik ve psikiyatrik danışmanlık ihtiyaçlarınız için size yardım etmeye hazır.

Masaldan İş Merkezi, Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. No: 60, A Blok, Kat 1, D: 5-6 Çamlıca Üsküdar/İstanbul

Danışmanlık İçin Randevu

+90 (533) 246 61 34
+90 (216) 428 7 546
[email protected]


Whatsapp

Randevu Başvurusu

 


UZMANLARIMIZ


[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]

Danışmanlık İçin Randevu

+90 (533) 246 61 34
+90 (216) 428 7 546
[email protected]


Whatsapp

Randevu Başvurusu

Konuşalım

T: +90 216 428 7546
E: [email protected]