Yaşıtlarıyla kıyaslandığında temel becerilere sahip olmayan, kendini kontrol edemeyen, aşırı yorgunluk belirtisi olan, uyum sorunu yaşayan çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olabilir.
Kendini kontrol edemeyen, aşırı hareketli çocuklar ne tür sorunlar yaşıyor? Okul başarıları nasıl etkileniyor? Neler yapılması gerekiyor?
HER HAREKETLİ ÇOCUK HİPERAKTİF Mİ?
Çocukların neredeyse beşte biri, “Dur!” denince durmakta zorlanıyor, kendini kontrol becerisi yaşıtlarına göre daha yavaş gelişiyor. Çabuk sıkılıp, bir şeyi çok isteyebiliyor. Elde edince de yenisini bekliyor. Bu duruma Dikkat Eksikliği-Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) denilmeli mi? Küçük çocuklara özgü birçok özelliği, en başta kendini kontrol becerilerinin yeterince gelişmemiş olması, bu problemin belirtileri arasında bulunuyor. Yani, normalde görülebilen davranış kusurlarının, birçoğunun aynı zamanda ve aynı kişide bir araya gelmesi, duygusal, zihinsel ve toplumsal gelişimi engellemesi ile aşırı hareketlilik bir bozukluk olarak tanımlanıyor. Her kımıldayan çocuk “hiperaktif” anlamına gelmiyor. Burada düzenli, kuralların net ve açık olduğu, istikrarlı uygulandığı ortamlarda zorlayıcı davranışlarında belirgin azalma gözleniyor.
YAŞITLARINA GÖRE DAHA HAREKETLİ KAVRAMI NEDİR?
Her dönemin kendine özgü bir kendini kontrol standardı var. Örneğin, bir yaşındaki çocuğa bir şeyi “Elleme” dediğinizde sözünüzü dinlemeyebilir. 4 yaşına geldiğinde ise “Kardeşine vurma” dendiğinde durabilmesini, “Baban geldi kapıyı aç” isteğine uymasını veya bir itirazda bulunmasını bekliyoruz. Bu çocuğun boyun eğiciliğinden kaynaklanmıyor. Daha çok o yaşlarda anlama, dinleme becerisi ve başkalarıyla iyi ilişkiler kurma isteğinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor.
NEDEN OLUYOR, NASIL ANLAŞILIYOR?
Bu durum beyinsel olarak çabuk yorulma ve sonucunda normal ya da zor işleri yapmaya üşenme problemi olarak karşımıza çıkıyor. DEHB’li çocuklarda aşırı yorgunluk işaretleri görülüyor. Küçükken ve büyüdüklerinde bir yükü taşımak için ortalamadan fazla yorulan beyin, basit işlemler sırasında bile yavaşlayabiliyor. Böyle olduğunda yaramazlık yapmaya üşeniyor, durgunlaşıp uslanıyorlar. Dalgınlıkları, savruklukları devam ediyor. Üşengeç bir zihin ortaya çıkıyor, temel ihtiyaçlara yetişecek kadar iş yapıyor.
OKUL ÇAĞINDA BU ÇOCUKLAR NASIL FARK EDİLİR?
Yaşıtlarının rahatlıkla yaptığı, uyabildiği düzene uyan davranış göstermemeleri bir belirti olabilir. Kolay öğrenilen bazı şekiller, çizgiler, defter- kalem kullanımı, resim yapma gibi becerileri akranlarıyla aynı seviyelerde değilse kuşku duyulabilir. DEHB tanılı çocukların yaşıtlarına göre beyindeki kontrol sistemlerinin gelişimi ortalama 2.5 yıl kadar geriden geliyor. Bu gecikme nedeniyle diğerleri gibi eğitim ve davranış yükünü taşıyamayabiliyor. Böylece okulda uyum sorunu ortaya çıkıyor.
CEZA VE ÖDÜL VERİRKEN BUNLARA DİKKAT
– Çocuğun anlayabileceği düzeyde ceza verin: Ne için cezalandırıldığını bilemediği zaman, benzer davranışlardan vazgeçebilir.
– Ödül ve cezayı anında verin: Gecikmeli verildiğinde nedeni tam anlaşılmadığından anlamı kalmaz.
– Kesin ve net olun: Uzun, karışık cümleler kurmayın. Çocuk neyi yapıp yapmadığında nelerden yoksun kalacağını net olarak bilsin.
– En uygun cezayı seçin: Çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, huyuna, ve cezalandırılan davranışına göre orantılı seçim yapılmalı. Aşırı ağır türlerinden kaçının.
– Ceza ve ödüller etkili olmalı: İstenilenlerin onun hayatında bir anlamı olmasına dikkat edin. Sürece onu da katın.
BU ÇOCUKLARIN SPOR YA DA HOBİ EDİNMELERİ İŞE YARAR MI?
Çocukların duygusal ve sosyal gelişimini destekleyen aktiviteler, spor ya da hobiler okul başarısına da olumlu katkıda bulunur. Önemli olan bu programlarda sunulan beceri ve yetenekleri kazanmalarını sağlamak…
AİLELER NE YAPMALI?
Sorunun bir felaket değil dermanı olan dert olduğu bilin. Farklı davranışların istemeden yapıldığını düşünün. Farkında olmak kontrol edebilmek anlamına gelmiyor.
DEHB, bilmekten çok “bildiğini yapmak” ve “bildiği halde yapamamak” ile ilgili bir durum. Böyle olduğunda ne kendinizi, ne de çocuğu suçlayın. Önerilen ilaç tedavisiyle ilgili problemleri, şüphe ve endişeleri her zaman tanıyı koyan psikiyatrıyla paylaşın.
Aile doktoru çocuğun öğretmenleriyle devamlı işbirliği içinde olmalı.
Rahat ve kontrollü hissedecekleri bir düzen sağlayın.
İhtiyaçlarının belli bir düzen içinde ve mutlaka karşılanacağı güvenini oluşturun.
HÜRRİYET
0216 428 7 546