Okula Hazırlık Esnasında Psikolojik Öneriler

Yeni eğitim ve öğretim yılının yaklaşmasıyla birlikte anne babaları zor bir süreç beklemekte.. Tek çocuk için yapacakları planlamalar dahi onları kaygılandırırken, İki çocuk; hele ki bunlar ikiz ise, ebeveynin kaygısını daha da artırmaktadır. Bu dönemlerde, ikiz çocuğa sahip anne babalarının, ikizlerin aynı sınıfta mı, yoksa ayrı ayrı sınıflarda mı eğitimlerine başlamaları sorununa profesyonel yaklaşımın temel ilkeleri etrafında çözümleri sunacağız

Her çocuk kendine has kişilik özellikleriyle dünyaya gelir. Aynı ailede büyüyen çocuklar ve tek yumurta ikizleri dahi buna dâhildir. Yapılan araştırmalar, tek yumurta ikizlerinin; aynı cinsiyet, aynı gelişim özellikleri, aynı genetik aktarım ve zekâ seviyelerinin dahi yüksek oranlarda benzer olduğunu göstermiştir. Fakat unutmamamız gereken husus ise; her çocuğun özel olup, kendine özgü bir kişilik geliştirdiğidir ve de geliştirmesine imkân sağlamaktır.

Sağlıklı bir kişilik gelişiminin ilk basamağı, özgüvendir. Bu çocuğun hayatla başa çıkabilmesini ve kendini hayat içerisinde var edebilmesini sağlar. Bu nedenle çocuğun istek ve arzularını dile getirebilmesi, kendini ve duygularını ifade edebilmesi, kendi benliğinin farkında olması; sosyal hayattaki problemlerle başa çıkmasını sağlayacak ilk unsurlardandır.

Kişiliği etkileyen diğer kısım ise, çevredir. Çocukluk dönemindeki çevre olgusu, okul dönemiyle birlikte başlar. Okul, çocuğun; günün büyük bir bölümünü yeni arkadaşlarıyla geçirdiği, evden farklı olan sosyal bir ortamdır. Burada da çocuk kurallara uymayı, işbirliğini, dayanışmayı ve sosyal hayattaki uyum becerisi geliştirip kendi benliğini oluşturmaya başlayacaktır.

İlkokula geçiş her çocuk için olduğu gibi ikiz çocuklar için de anne babadan ayrılışın sembolüdür. Özellikle, bebeklikten itibaren anne babasıyla güvenli bir bağlanma kuramamış ve anaokulu eğitim almamış çocuklar bu sürece daha zor adapte olup okulda zorlanmaktadırlar.

Çocuğun bu dönemde okula olan tutumu, belki de bütün eğitim hayatını etkileyen bir durum olacaktır. İlkokula erken başlayan ya da okula başlarken zorlanan çocuklar okula ve okumaya dair hayli zorlanıp büyük problemler yaşarken ( okul fobisi, uyum problemleri, öğrenme problemleri….vb) kazanırken, bu süreci rahat atlatan çocukların okul ve okumakla ilgili daha başarılı oldukları gözlemlenmiştir.

İlköğretime başlarken anne babadan ayrılmanın zorluğu üzerine, ikiz çocuklar için kardeşinden ayrılmak da onlara ağır gelebilir. Bu sebeple ilköğretim 1. sınıfa başlarken ayrı okullarda olmaları önerilmez. İkizinin nerede ve nasıl olduğuna dair merakı, tanımadığı bir ortamda tek başına olması çocukları kaygılandırabilir. Kardeşini teneffüste görmek onu rahatlatacaktır. Bu nedenden dolayı ilköğretim süresince ikizlerin aynı okulda ama farklı sınıflarda okutulmaları daha önerilendir. Aynı sınıfta olmaları, kendini rahatlıkla ifade eden kardeş için güç gösterisine dönüşürken, çekinik kardeşin girişken kardeşin gölgesine sığınıp sosyalliğinin zayıf kalmasına, kendi yeteneklerini ortaya koyamamasına sebep olup, sınıfta karşılaşacakları kıyaslamalar öz güvenlerinde zedelenmelere yol açacaktır.

Anne Babalara Öneriler

Fiziksel, sosyal ve psikolojik açıdan sağlıklı bir çocuk yetiştirmek hayli emek ve çeşitli yetenekler isteyen bir süreçtir. Bu nedenle iki çocuğu aynı anda yetiştirmek ise daha zordur ve bu nedenle bu yük tek bir ebeveynin üstüne yıkılmamalı, mutlaka iş paylaşımı yapılmalıdır.
Yapılan en büyük yanlış onları çağırırken “ikizler” diyerek seslenilmesidir. Her bir çocuk kendi ismi ile çağırılmalıdır. Bu onların farklı kişiliklere sahip olduklarını vurgulaması açısından önemlidir.
Her bir kardeşin kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gelişimine destek olun, asla kıyaslama yapmayın. Tabi ki aynı alanlara ilgi duyuyorlarsa da engellenmemeli, aynı faaliyeti yapmalarına izin verilmelidir. Unutulmamalı; ikizler birbirleri için hem en büyük rakip hem de en büyük destekçidir.
Birbirleri ile aynı kıyafetleri giydirmeye çalışmak onların kendi zevk ve isteklerinin oluşmasını engelleyebilir. Bu nedenle onlara farklı bir birey gibi davranın ve mümkün olduğunca farklı şeyler almaya özen gösterin.
Çocuklar, başarıları ile övülürler ise; başarma, yeterlilik ve hâkimiyet duygusu gelişecektir. Aksine, çocuktan yapamayacağı, fazla şeyler beklenir ise; yetersizlik ve aşağılık duygusu gelişecektir.
Unutmayın, iyi bir anne baba olmak çocuklarınızı çokça sevmenin yanında çocuğun ayrı bir kişiliği olduğunu bilme ve kişiliğinin gelişmesine uygun ortamı sunabilme gayretinde olmak demektir.