Kıskançlığın yoğun yaşandığı evliliklerde kıskanan da kıskanılan da rahat olamaz.
Yersiz kıskanılan kişi eşinin bu tutumu karsısında nasıl davranacağını bilemez Her şeyi kafasına takan aşırı kıskanç es ise zaten en büyük zararı kendisine vermiş olur. Evlilikleri mutluluktan ziyade tartışma ortamında devam eder.
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre ise az miktarda kıskançlık evlilikte tutkal etkisi yapar, eşler arası bağı güçlendirir, ilişkiyi diri tutar.
‘Eşim beni ara sıra kıskanmasaydı çok üzülürdüm‘ diyen hanımların sayısı az değildir. Öte yandan kıskançlık duygusunda aşırıya kaçma tehlikesine karsı uyanık olunmalı. Aksi halde her günü çile içinde geçen çekilmez bir aile yaşantısı ortaya çıkabilir, eşler kıskanarak evliliklerini koruyacaklarını varsaydığı halde tam tersi sonuçlar doğabilir. Allah Rasulü (s.a.s) ‘Muhakkak ki yüce Allah bazı kıskançlıkları sever, bazı kıskançlıklara da buğzeder. Sevdiği kıskançlık kocanın bir şüphe neticesinde hanımını kıskanmasıdır Sevmediği kıskançlık ise ortada herhangi bir şüphe ve leke olmadığı halde kocanın ailesini kıskanmasıdır* sözüyle günümüz tespitlerini asırlar öncesinden duyurmuştur. İslam dini orta yolu tercih eder, insanı aşırılıklardan sakındırır. Kıskançlıkta da aşırılık hoş sonuçlar doğurmaz. Kişi anlamsız karşı akışlarla eşini baskı altında tutma eğilimi gösterip sevdiği kişinin etrafına duvar ördüğünde, onun yapması, düşünmesi gereken konular hakkında emirler yağdırdığında kıskanılan eş yakınlaşmaktan ziyade eşinden uzaklaşabilir. Kıskançlığın yoğun yaşandığı evliliklerde kıskanan da kıskanılan da rahatsız olamaz. Yersiz kıskanılan kişi, eşinin bu tutumu karsısında nasıl davranacağını bilemez. Her şeyi kafasına takan aşırı kıskanç eş ise zaten en büyük zararı kendisine vermiş olur. Evlilikleri mutluluktan ziyade tartışma ortamında devam eder. Zira kıskanan eş genel olarak suçlama eğilimi gösterirken kıskanılan, kendini savunmak zorunda hissedecektir.
KISKANÇLIĞIN ALTINDA NELER YATAR?
NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikoloğu Çiğdem Demirsoy’a göre kıskançlık çoğunlukla beraberinde başka duyguları da barındırır. Böyle durumlarda kişi kendisinde mİ yoksa evlilik ilişkisinde mi eksiklik algıladığını tespit etmeli. “Neden kıskandım’” sorusunu kendisine sorup kaynağına inebilmeli. Somut bir neden var mı? Nedenini bulup ortadan kaldırmaya uğraşmalı. Duygularını kendi içinde aşmalı. Kıskançlığın nedeni kendimizde algıladığımız bir eksiklik duygusuyla bağlantılı ise eksik yanlarımızı düzeltmede daha özenil olmamız gerekir.
Örneğin kişi eşini, daha ilgili, insan canlısı kişilerden kıskanıyorsa kendisinde bu konuda eksiklik hissediyor olabilir. Yapması gereken şey kıskançlık hezeyanları içinde eşini ve kendini tedirgin etmek değll. Eşine karsı biraz daha candan, içten ve ilgili olma gayretini kazanmaktır. Başka bir durumda ilişkide eksiklik algılanmış olabilir.
Demirsoy’un vurguladığı önemli bir nokta ise şöyle “Duyguların sorumlusu karşıdaki değil kişinin kendisidir; dolayısıyla bu olumsuzluğu ortadan kaldırma eyleminin ilk muhatabı da biziz. Kıskanma duygu hali de bize ait bir hissiyattır Aşırıya kaçtığında bu durumu ilişkiye olumsuz yansıtmadan halletmenin yollarını bulmak öncelikle kişinin kendisine aittir. Gerektiğinde uzman desteği, eş desteği alınabilir. Unutmamalıdır ki baskıyla bağlılık gerçekleşmez. Bağlılığı geliştirmenin yolu sevgiyi artırmaktır. Cinsel yaşamda sıkıntılar varsa halledilmeli, sevgiyi artırma adına elden gelen gayret gösterilmelidir.”
AŞKTA KISKANÇLIK VAR MIDIR?
Kıskançlık, yapılan somut bir yanlışa dayanmadığı sürece ve duyguları zedelemediği müddetçe ilişkiyi besleyip ve zenginleştirici bir rol oynar. Evlilikte kıskançlığın normal seviyede var olması değil, yokluğu kötüye işarettir. Böyle bir ortamda özellikle de hanımlar sevilmediklerim düşünebilir. Uzman Psikolog Çiğdem Demirsoy’a göre sevdiğini kaybetme veya başkalarıyla paylaşma kaygısı, evliliğe daha fazla önem vermeye ve eşle iletişimde daha özenli olmaya sevk eder. Eşler arası sevgi paylaşımını canlı tutar. Hiç kıskanmamak da olumlu bir durum değildir. Bu yaklaşım ya kıskançlığa karşı öğrenilmiş bir reddetmedir ya da eşlerin birbirlerine ilgileri sorgulanmalıdır
KISKANÇLIK DUYGUSUNU KONTROL ETMEK İÇİN
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre ise kıskanan kişi şunları yapmalı: Bazı kıskanç eşler, hayat arkadaşını eve bağlı tutmak için tehdit yolunu kullanır. Halbuki sadakat, tehditle değil ancak sevgiyle sağlanır. Eşini baskı altında tutmaya çalışmak her hareketini takip etmek, aşırı şüpheci davranmak, kıskançlığı öfke biçiminde yansıtmak karşı tarafı daha çok uzaklaştırır. Olumsuz duygularla baş etmenin yolu, onların yerini olumlu duygularla doldurmaktır. Kişi sevdiği insana sevgiyle yaklaştıkça karşısındaki de ona aynı şekilde yaklaşacak ve belki de kıskançlığı doğuran nedenler ortadan kalkacaktır.
Güven duygusunu zayıflatan en önemli etken açık İletişimin olmamasıdır. Birbirlerine dolaylı, imalı mesajlar veren, kinayeli konuşan insanlar farkında olmadan düzeltmek İstedikleri yanlışı daha da arttırırlar. Sorunların büyümemesi için kesinlikle açık İletişim şarttır. Kıskandığınız insanın sizi sevdiğini ve sevilecek kadar olumlu bir insan olduğunuzu unutmayın.
0216 428 7 546