ERGENLİKTE ÖFKE

Ergenlik döneminde çocuğu olan anne-babaların çocuklarının öfkeli davranışlarından şikayet ettiklerini sıklıkla duyabiliriz. Anne-babalar çocuğun bu davranışları kendilerini kızdırmak için özellikle yaptığını dahi düşünebilirler ve karşılıklı bağırış çağırışlar, sarf edilen ağır sözler hem anne-babaları hem de çocukları çaresizlik duygusu içine iter; ancak unutulmamalıdır ki, bu dönemdeki ergenler yetişkinliğe hazırlanma mücadelesi verirler. .

Öfke Nedir?

Neden hep onun istediği yere gidiyoruz? Gitmeyeceğim artık!
Kimse beni anlamak istemiyor bu evde!
Ben çok çalıştım! Zayıf almam hep öğretmenin yüzünden!
İstediğim gibi giyinip okula gidemiyorum!

Hemen her evde, ergenlerin ağzından çıkan bu ve buna benzer cümlelerin ortak bir yanı var; Öfke,

• Normal,
• Herkes tarafından hissedilen,
• Vazgeçilemeyen,
• Güçlü fakat kontrol edilmesi öğrenilebilen,
• Saldırganlıktan farklı olan (saldırganlık, öfkenin kontrol edilemediği durumda ortaya çıkan bir davranıştır.) bir duygudur.

Öfkenin diğer duygulardan pek farkı olmamasına rağmen bu duygu pek çok kişiye korkutucu gelir; çünkü bu duygunun çevreye ve ait olduğu bireyin kendisine yansımaları oldukça olumsuz olabilir. Olumsuz bir duygunun kabul edilmesi de pek kolay olmadığı için kişi “öfkesini”, “öfkelileri” ve “öfkeyi” bir türlü anlayamaz, hatta öfkesini inkâr bile edebilir. Halbuki, öfke de tıpkı üzüntü ve mutluluk gibi inkâr edilmeyi ya da kabul edilmemeyi hak etmeyen bir duygudur. Olumlu ya da olumsuz her duygu gibi öfkenin de bir ömrü vardır; bu ömür tamamlandığında öfke de ortadan kalkar; ancak öfkenin, bu tatsız süreyi kısaltmak ve onu daha iyi tanımlamak açısından tüketilmelidir.

Öfke, özenle dikkate alınması gereken bir “işaretçi”dir. Neye işaret ettiğine gelince; öfkelenen kimsenin hakkı yeniyor, gereksinimleri ve istekleri karşılanmıyor, yaşamına ilişkin bir soruna gereken önemi kendisi vermiyor, içinde bulunduğu bir ilişki uğruna değer ve inançlarından ödün veriyor ya da gelişme ve yeteneklerini ortaya koyma şansı elinden alınıyor olabilir. Özetlemek gerekirse, öfke iki nedenle ortaya çıkabilir:

1. Bireyin kendisinden,
2. Karşısındaki birey(ler)in onda oluşturduğu duygulardan kaynaklanabilir.

Öfke, ister bireyin kendisiyle ilgili, ister karşısındakiyle ilgili bir nedenden kaynaklansın, özenle üzerinde durulup çözümlenmesi gereken bir duygudur. Öfke olgusunu bir buzdağına benzetmek gerekirse; buzdağının suyun üzerinde kalan kısmı öfkedir; oysa suyun altında kalan kısmı çok daha geniştir, yani öfkenin ortaya çıkmasına yol açan pek çok duygu burada gizlidir. Suyun altında kalan temel duygular birikip, sertleşip, katılaşınca buzdağının tepesindeki öfkeyi oluşturur. Sözü geçen temel duygular kıskançlık, üzüntü, merak, yalnızlık, itilmişlik, kaygı, hayal kırıklığı, haksızlık, anlaşılamamak ve sıkıntı gibi duygulardır. İnsanların çoğu, öfkeyi buzdağının tepesinde yaşar ve bir türlü çözümlenmemiş bu duygulara sıkı sıkı tutunur. Oysa, öfkenin kaynaklarını ortadan kaldırmayı başarmak için buzdağının altındaki temel duyguların anlaşılması gerekir.

Ne Zaman İlgilenilmeli?

Eğer çocuğun öfkesi başkalarına yönelik fiziksel saldırılara dönüşürse bunun üzerinde durulmalıdır. Ayrıca;
*Sık sık öfkeleniyor, her gün sınıf arkadaşlarıyla tartışıyorsa,
*Aynı yaştaki diğer çocuklara göre daha yoğun olarak öfkeleniyorsa, sık sık ağlayıp başkalarına saldırganca davranışlar sergiliyorsa,

*Yaşamın her alanında öfkelenecek bir şey buluyor ve belli bir kişi ya da olay nedeniyle değil,genel  olarak kendini öfkeli hissediyorsa,

*Olaylarla baş etme yöntemlerinde önemli değişiklikler görülüyorsa, örneğin daha önce hiç sıkılmadığı şeylere öfkelenmeye başlamışsa anne-baba olarak dikkatli olunmalı; gerekiyorsa bir uzman desteğine başvurulmalıdır.