Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Çocuk Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mine Elagöz Yüksel anlattı…
Çocukları karne aldıklarında ödüllendirdiğimizi düşünürken aslında cezalandırıyor muyuz?
Çocuk hediye için çalışmamış olduğunu bilmelidir, bununla beraber ufak bir ödül motive edici olabilir. Karne hediyesi vermek gelenek haline gelmiştir ve ceza olmaz. Ancak çocuk sadece hediye için çalıştığını düşünüyor ve hediye talepleri gittikçe artıyorsa bu ödül ceza yerine geçer.
Karne zamanı “Ödül” olmalı mı? Olmalıysa ne olmalı?
İyi görülen değerlendirmeler takdir edilmelidir. Ancak pahalı ve abartılı ödüllerden kaçınılmalıdır. Karne hediyesi bir alışkanlık olmakla beraber çocuğa hediye amacıyla değil, sorumluluk bilinciyle çalıştığını hissettirmek önemlidir.
Aileler karne-ödül ilişkisini nasıl kurmalı?
Nasıl doğum günü zamanı hediye veriliyorsa karne zamanı kimi aileler hediye vermek ister. Önemli olan hediye öne sürerek çalışmasını sağlamamaktır.
Çocuğun önüne bir ödül koymak, ödülün olamayacağı ortamlarda çalışmamasına neden olup, başarısını etkiler mi?
Ders dahil sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak amacıyla ödüllendirmekten uzak durulmalıdır.
Karne nasıl değerlendirilmelidir?
Yarıyıl tatili ve dolayısıyla karne günü yaklaşıyor. Ara ara yapılan öğretmen ile görüşmeler ve sınav notlarının bilinmesi nedeniyle aileler ve çocuklar karnede gelecek not ve değerlendirmeleri öncesinde tahmin edebilirler. Ancak her şekilde karne günü önemlidir. Çünkü karne vesilesiyle bir dönemin nasıl geçirildiği, ne kadar faydalı olduğu, nerede hatalar yapıldığı üzerinde tartışma imkânı bulunur.
Karne alındığında üzerinde çocukla beraber konuşulmalıdır. Karnenin esas sorumluluğu çocuğa aittir. Kimi aile bunu gözden kaçırır ve karneyi fazlaca kişiselleştirip kendini fazla sorgulayabilir. Ancak bu sorgulamayı çocuk yapmalı, aile bol nasihatten kaçınarak daha çok dinleyip yol göstermelidir.
Daha çok çocuğa söz tanınmalı. Fazla nasihat, çocuk hiç düşünmeden nerede hatalar yaptığını sıralamak hatta kızmak, bağırmak çocuğun bu konuşma esnasında kendini savunmada hissetmesine neden olur ve bir sonuca götürmez. Bununla beraber çocuk arkadaşları ya da kardeşleri ile kıyaslanmamalıdır. Okul aynı zamanda davranışların geliştiği, sınırların öğrenildiği yerdir ve karnede akademik notların yanında davranışsal değerlendirmeler de yer alır. Ders notları kadar bu değerlendirmelerin de üzerinde konuşulmalıdır. Notlar kadar çocuğun ne kadar özgüvenli olduğu, arkadaşları ile sosyal ilişkileri gibi meseleler de önemli olup hayattaki mutluluk ve başarılara etki ederler.
Kötü değerlendirmeler karşısında bile aile çocuğuna güvendiğini hissettirmeli, çocuğun telafi şansı olduğu hatırlatılmalıdır. Çünkü önemli olan çocuğun merak ve öğrenme isteğini desteklemek, notlara takılmadan sorumluluk bilincini arttırmaktır. Aileler de kendi paylarına düşeni bir düşünmeli, çocuklarına nasıl daha iyi destek olabileceklerini sorgulamalıdırlar. Ebeveynler kendilerinin ne kadar iyi örnek olabildiklerini de gözden geçirmelidir.
Karne nasıl olursa olsun yarıyıl tatili tatil olarak geçirilir. Tatili hak etmedin diyerek verilen katı cezalar olmamalıdır. Her çocuğun dinlenmeye hakkı vardır. Çocuk hem dinlenerek hem ara ara çalışarak kendini yeni dönem için hazır hale getirmelidir. Dinlenme döneminde aynı haftasonlarında olduğu gibi azar azar çalışmaya ya da okumaya devam etmek ikinci dönem bir anda yoğun bir çalışma karşısında bocalamayı azaltacaktır.
Tatil dönemi çocukların düzeni çok bozulmamalıdır. Örneğin tüm tatili bilgisayar karşısında geçirmek ya da çok geç saatlere kadar oturmak sağlıklı değildir.
0216 428 7 546