Sağlıklı Beslenme Psikolojimizi Nasıl Etkiliyor?
Sağlıklı beslenme vücudumuzun doğru ve düzenli çalışabilmesi için ihtiyaç duyduğu besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarda almamız olarak adlandırılır. Biliyoruz ki, gereksinimimiz olan besinleri tüketmediğimizde hastalıklara yakalanabiliyoruz, peki psikolojimiz dengesiz beslenmeden nasıl etkileniyor?
Beslenme ve ruhsal durum arasında bir ilişki vardır. Tüketilen besinler ve yapılan egzersiz duygularımız ile enerjimizi oldukça etkiler. Yapılan çalışmalar, sabah kahvaltısı yapan bireylerin yapmayanlara göre güne daha pozitif başladıkları ve daha enerjik olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni ise kan şekerinin dengeli bir şekilde kalmasıdır. Çünkü aşırı açlık veya tokluk durumlarında görülen kan şekerindeki oynamalar bedenimizi halsiz ve yorgun düşürdüğü gibi psikolojimizi de kötü etkiler. Daha gergin ve daha olumsuz bir ruh haline bürünürüz. Düşünce yetimiz zayıflar ve fiziksel olarak da çöküşe geçeriz. Bu yüzden ana öğünlerin aralarına küçük öğünler eklemek, 2-3 saat aralıklarla ana veya ara öğün tüketmek motivasyonumuzu daha yüksek tutacaktır.
Depresyon sağlıksız beslenme sonucunda da ortaya çıkabilir. Folik asit, B 12 ve D vitaminlerinin depresyona karşı savaştığı yapılan çalışmalarda görülmüştür. Süt ürünleri, yumurta, kırmızı et, koyu yeşil yapraklı sebzeleri günlük beslenmemize eklediğimizde kendimizi koruma altına almış oluruz. Ayrıca düşük yağlı diyetler de sinir sistemini olumsuz etkileyebilmekte ve depresyona itebilmektedir. Bu sebeple, öğünlerimizde zeytinyağı, fındık yağı, ceviz, fındık veya badem gibi sağlıklı yağlar mutlaka bulunmalıdır. Buna karşılık margarin ve tereyağı benzeri doymuş yağlar ise konsantrasyon güçlüğü, uyku problemleri veya halsizlik hissettirebilir.
Sağlıklı beslenme uyku düzenimizi dengeler, fazla kafein tüketimi ise olumsuz etkiler. Kendimizi bir anda aşırı stres altında bulabiliriz. Bu nedenle, günde 2 fincandan daha fazla kahve tüketmemeliyiz. Ayrıca papatya ve ada çayı gibi bitkiler baş ağrısına ve gerginliğe iyi gelir. Yatmadan bir saat kadar önce tüketmek dingin bir uyku geçirmemize yardımcı olur.
Vücudumuzdan salgılanan ve mutluluk hormonu olarak bildiğimiz ‘Serotonin’i almak için yanlış besin tercihleri yapmaktayız. Oysa ki fiziksel aktivite yapmanın çikolatadan daha fazla Serotonin salınımını sağladığı bilinmektedir. Haftanın 3-4 günü 45-60 dakika temiz havada yürüyüş yapmak hem fiziksel hem duygusal sağlığımızı besleyecektir. Serotonin iştah durumunu, uyku düzenini olumlu yönde etkiler. Bireyi stres ve depresyondan uzaklaştırır ve daha coşkulu biri haline getirir. Bunların yanı sıra Serotonin’den zengin yumurta, tavuk, süt, portakal, mandalina ve kakao gibi gıdaları tüketmeye özen göstermeliyiz.
Beslenme psikolojimizi iyi veya kötü yönde etkileyebilmektedir. Sağlıksız beslenme duygu durumumuzu kötü bir şekilde etkilerken, aslında insanlar beslenme tercihlerini de uzun süre yorgunluk, stres ve ruh hali dengesizliği ile sonuçlandığını fark etmeden kaygı veya stres hissini hafifletmek için sıklıkla yemek yemektedir. Bu bir kısır döngü halinde devam ederken, bizim yapmamız gereken şey beslenme şeklimizi düzeltmek ve bu yolda sürekliliği sağlamak olmalıdır.
0216 428 7 546