Yeni sınav sisteminde başarının birkaç sınavla ölçülmesi hedeflenirken, asıl amaç ise strese sokmayan bir sistemi getirmek.

Bakan Nihat Ergün’ün üniversiteye giriş sisteminin 2014 yılının sonunda değişeceğini söylemesinin ardından gözler şimdi üniversite giriş sistemine çevrildi. Yeni sistemde başarının birkaç sınavla ölçülmesi amaçlanıyor. Asıl amaç ise strese sokmayan bir sistemi getirmek. Peki duruma uzmanlar ne diyor. Klinik Uzman Psikolog Leyla Arslan birkaç sınavın olmasının psikolojik açıdan öğrencileri rahatlatacağına dikkat çekiyor.

STRESTEN KURTULUN

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yeni üniversiteye giriş sisteminin 2014’e kadar tamamlanacağını belirterek, “Sınav ve sınav dışı unsurlar olabilir. Sistemin içinde sınav olacak mı, olacaksa nasıl olacak. Bunlar 2014 sonuna kadar belli olacak. Strese yol açmayan özellikler taşısın istiyoruz” demesi, uygulanan ve hedeflenen sistemi de tartışmaya açtı. Ergün’ün “Strese yol açmayan özellikler taşısın” ifadesi ise açıklamalarının aslında en dikkat çeken kısmı. Çünkü “Tek sınavla bir kişinin hayatı mı belirlenir” tartışmaları mevcut sistemin bugüne kadar en çok tartışılan ve tepki çeken tarafı. Henüz kesinleşmese de birkaç sınavın olmasının hedeflendiği yeni sistem öğrenci psikolojisine nasıl etki edecek? Hep stres ve kaygıyla sınavlara giren adaylar yeni sistemde kendini nasıl hissedecek? Üsküdar Üniversitesi Nöropsikiyatri Sağlık, Uygulama ve Araştırma Merkezi Etiler Polikliniği’nden Klinik Uzman Psikolog Leyla Arslan sınav psikolojisini TVNET’te katıldığı programda değerlendirdi.

GENÇLER SINAV KAYGISINI YENİN

Strese sokmayan sınav sistemin hedefleniyor olmasının kendisini mutlu ettiğini ifade eden Arslan, 30 yıl öncede olduğu gibi öğrencilerin hala stres ve kaygıyla sınava girdiklerini ifade etti. Bu noktada bugüne kadar bir değişikliğin olmamasının üzücü olduğunu kaydeden Arslan, kişilerin hayatları ve gelecekleri açısından tek bir fırsata sahip olduklarını düşünmelerinin öğrencilerde stresi artırdığına dikkat çekti. Arslan, adayda yaşanan stresin aile içi çatışmalara da neden olduğunun altını çizdi. Yeni sistemin kesinlikle fırsat eşitliğini getirmesi gerektiğini vurgulayan Arslan, tek bir sınava bağlanmadan kademeli olarak yaygın şekilde başarının ölçülmesinin kaygıyı düşüreceğini söyledi. Öğrencinin kendini hazır hissettiğinde sınava girmesinin psikolojik açıdan kişiyi rahatlatacağını dikkat çeken Arslan, “Önemli olan konu öğrencilerin kaygı bozukluğu yaşamadan sınava girmesi çünkü yaşanacak kaygı bozukluğu kişide kalıcı izler bırakabiliyor.” dedi.